top of page

Kastamonu halkı Maraş tecavüzünü protesto etti

İSTİKLÂL HARBİ GAZETESİ, PAZARTESİ 2 ŞUBAT 1920?

Camilerde ve meydanlarda toplanan kalk tarafından itilâf devletlerine yellanan telgrafta, sabır ve tahammülün artık tükendiği ve her şeyin bir haddi olduğu hatırlatılarak bu vahşete son verilmesi istendi

Camilerde ve meydanlarda toplanan kalk tarafından itilâf devletlerine yellanan telgrafta, sabır ve tahammülün artık tükendiği ve her şeyin bir haddi olduğu hatırlatılarak bu vahşete son verilmesi istendi

MaRaş’tan gelen haberler üzerine büyük bir kalabalık ön çeki gün Nasrullah Camii’nde ve meydanlarda toplanarak, din başlarımızın öldürülmelerini lâ netlerle protesto etmişlerdir. Kastamonu’nun vakur ve heyecanlı hatibi Hacı Mümin Efen di bir konuşma ile Maraşlıların kahramanca savunmalarını anlatmıştır. Evvelki gün Elbistan Müdafaa! Hukuk Cemiyeti’nden gelen ve Maraşlıların altı gün dür kahramanca savaşmakta olduklarma dair telgraf okunmuş ve halk gözyaşları arasında bunu dinlemiştir.

 

Nasrullah Camii’ndeki toplantı sonunda biçare Maraşlılara şimdilik bin lira gönderilme si ve ayrıca İstanbul’da İtilâf Devletleri Temsilcileri’ne de birer protesto telgrafı çekilmesi kararlaştırılmıştır. Toplantıda bulunanlar tarafından ittifakla kabul edilen ve İstanbul’da başbakanlığa, Amerika, İngiltere, İtalya ve Fransa temsilciliklerine çekilmesi kararlaştırılan telgraf şöyledir:

 

«Elbistan’dan aldığımız telgraflardan Maraş’m kan ve ateşler içinde olduğunu anladık. Bugün camilerde ve meydanlar da toplanan biz Kastamonu ahalisi bu felâket haberini yüre ğimizin bütün nefret ve dehşeti ile protesto eyleriz.» «Muhterem mümessil efendi ler!» «Oradaki din kardeşlerimizin Müslüman ve insan olmaktan

başka ne kabahati vardır. Asır ardan beri dinlerine, kavmiyetlerine riayet ve kendilerini merhamet kanadımızda koruduğumuz Ermeniler şimdi orada, me deniyelın ilk önderi olan Fran sız milletinin askerlerinin yar dimi ve kışkırtmaları ile kendi efendileri ve koruyucuları olan Müsiümanlar üzerine atılmış, vahşî canavarlar gibi öldürmek ve yağma etmekle oraları bir ölüm mahşeri haline getirmişlerdir.» «Sorarız size medenin akvamın ey muhterem mümessilleri: İslâm tarihinde bunun bir eşi var mıdır? Biz tarihin huzuruna açık alınla çıktık ve daima açık alınla geziyoruz. Bizim de, yüzbinlerce Hıristiyan vatandaşlarımız var. Hiçbirine bir tecâvüz, en ufak bir taarruz vâki oluyor mu?»

 

SABIR TÜKENDİ «Lâkin efendiler İslâmın sa bir ve tahammülü artık tüken miştir. Avrupa, Müsiümanlar hakkında yer yer reva görülen bu vahşete nihayet vermelidir. Müslümanlar hiçbir zaman intikam duygusu beslemediler. Arasıra ola gelen vak’alar daima savunma kastı ile olmuştur. Biz tarihten korkarız. Fakat efendiler, herşeyin de bir haddi vardır. Eğer bu zulüm ve kütle öldürmenin önü alınmaz sa tarihin bütün sorumluluğunu Avrupa’nın omuzlarına terk ederek artık hareketlerimizde serbest olduğumuzu beyan ve ilân ve şu kararımızın muhterem hükümetlerinize bildirilme sini dileriz.»

MaRaş’tan gelen haberler üzerine büyük bir kalabalık ön çeki gün Nasrullah Camii’nde ve meydanlarda toplanarak, din başlarımızın öldürülmelerini lâ netlerle protesto etmişlerdir. Kastamonu’nun vakur ve heyecanlı hatibi Hacı Mümin Efen di bir konuşma ile Maraşlıların kahramanca savunmalarını anlatmıştır. Evvelki gün Elbistan Müdafaa! Hukuk Cemiyeti’nden gelen ve Maraşlıların altı gün dür kahramanca savaşmakta olduklarma dair telgraf okunmuş ve halk gözyaşları arasında bunu dinlemiştir.

 

Nasrullah Camii’ndeki toplantı sonunda biçare Maraşlılara şimdilik bin lira gönderilme si ve ayrıca İstanbul’da İtilâf Devletleri Temsilcileri’ne de birer protesto telgrafı çekilmesi kararlaştırılmıştır. Toplantıda bulunanlar tarafından ittifakla kabul edilen ve İstanbul’da başbakanlığa, Amerika, İngiltere, İtalya ve Fransa temsilciliklerine çekilmesi kararlaştırılan telgraf şöyledir:

 

«Elbistan’dan aldığımız telgraflardan Maraş’m kan ve ateşler içinde olduğunu anladık. Bugün camilerde ve meydanlar da toplanan biz Kastamonu ahalisi bu felâket haberini yüre ğimizin bütün nefret ve dehşeti ile protesto eyleriz.» «Muhterem mümessil efendi ler!» «Oradaki din kardeşlerimizin Müslüman ve insan olmaktan

başka ne kabahati vardır. Asır ardan beri dinlerine, kavmiyetlerine riayet ve kendilerini merhamet kanadımızda koruduğumuz Ermeniler şimdi orada, me deniyelın ilk önderi olan Fran sız milletinin askerlerinin yar dimi ve kışkırtmaları ile kendi efendileri ve koruyucuları olan Müsiümanlar üzerine atılmış, vahşî canavarlar gibi öldürmek ve yağma etmekle oraları bir ölüm mahşeri haline getirmişlerdir.» «Sorarız size medenin akvamın ey muhterem mümessilleri: İslâm tarihinde bunun bir eşi var mıdır? Biz tarihin huzuruna açık alınla çıktık ve daima açık alınla geziyoruz. Bizim de, yüzbinlerce Hıristiyan vatandaşlarımız var. Hiçbirine bir tecâvüz, en ufak bir taarruz vâki oluyor mu?»

 

SABIR TÜKENDİ «Lâkin efendiler İslâmın sa bir ve tahammülü artık tüken miştir. Avrupa, Müsiümanlar hakkında yer yer reva görülen bu vahşete nihayet vermelidir. Müslümanlar hiçbir zaman intikam duygusu beslemediler. Arasıra ola gelen vak’alar daima savunma kastı ile olmuştur. Biz tarihten korkarız. Fakat efendiler, herşeyin de bir haddi vardır. Eğer bu zulüm ve kütle öldürmenin önü alınmaz sa tarihin bütün sorumluluğunu Avrupa’nın omuzlarına terk ederek artık hareketlerimizde serbest olduğumuzu beyan ve ilân ve şu kararımızın muhterem hükümetlerinize bildirilme sini dileriz.»

Beğen

  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • Google+ Social Icon
  • YouTube Social  Icon
  • Pinterest Social Icon
  • Instagram Social Icon

Paylaş

bottom of page