top of page

Paflagonya, Romalıların idaresi altında uzun bir mühlet kalmıştır. Bu süreç MÖ 63 yılından MS. 330 yılları arasında  geçen süreyi kapsamaktadır. MS 330 yılından sonra ise doğrudan merkezi İstanbul olan Doğu Roma imparatorluğuna bağlanmıştır. 346 tarihinden 400 senesine kadar geçen 54 yıllık bu süreçte Roma imparatorluğu tebaaya Hristiyanlığı kabul ettirmek için zorbalık ve zulüm göstermiştir. Daha sonra bu şekilde zorbalık ve zulüm ile hareket edilmesi yer yer isyanlara sebebiyet vermiştir.

 

Türk İstilâsı;

 

Bazı Türk kabileler birleşme yaparak Pont ve Paflagonya üzerine yürüdükleri görülmektedir. Pont Peçenekler ve Kumanlar’ın eline geçmiştir. Roma İmparatoru Tedos Roma şehirlerini doğu ve batı diye ikiye ayırdı. Sonları ise Roma İmparatoru Marsiyones, Pont’u geri almayı başarmıştır.

 

İran İstilası;

 

Bizanslılar bir zaman sonra şarktan, Tatarlar’ın cenuptan İranlıların istilasına uğramıştır. Bizans bir mühlet İranlılar ile mücadele etti. İran büyük bir ordu ile harekete geçerek Pont, Paflagonya ve Kapadokya gibi yerleri alarak İstanbul önlerine kadar gelmiştir. Böylelikle Paflagonya bölgesi de İranlılar’ın eline geçmiştir. Fakat daha sonra işin rengi değişerek Bizans İmparatoru Heraklios büyük bir ordu ile Karadeniz havalisinde İranlılar ile çarpışarak onları bozguna uğrattı ve 622 yılında Paflagonya yine Bizanslıların eline geçti.

 

Arap İstilası;

 

İran Bizansı oldukça yormuştu. Araplar, Bizanslıların zaafından yararlanarak mücahitlerden Abdülmelik zade Emir Mesleme, Kapadokyayı büyük bir galibiyetle zaptetti. Emir Mesleme daha sonra Malatya, Kayseri ve hatta Ankara bile alındı. Rumlar bu duruma kızdı ve ikili arasında çatışmalar başgösterdi. Fakat Muhammed İbni Hakem’de desteğe gelmesi Rumlar’ın yenilmesine sebep oldu. 715 tarihinde Paflagonyan’da kaybedildi.

 

992 senesine kadar Anadolu’da Araplar ile Bizanslar arasında mücadeleler yaşandı. Fakat daha sonra Bizanslılar Arapları Anadolu’dan çıkartıldı. Böylelikle Paflagonya yeniden Bizans’ın eline geçmiş oldu.

 

Kommenler Devri;

 

Bizans imparatorluğu, Paflagonyayı, Pont eyaletine mülhak bir sancak batinde  idare  etmeğe  başladı.  Ve  bu  hal  bir  müddet  böylece  devam etti. Aradan hayli zaman geçince, İstanbul  Latin  İmparatorlarının  eline geçti.

 

Bizans İmparatorlarından Andremik Komnenüs'ûn  meşru  varisi  ve torunu Aleksi Komnen, kardeşi yardımıyla bir ordu kurdu.  Karadeniz sahillerini, eski Pont krallığını teşkil eden Paflagonya ve Marmara sahillerini istilâ etti. Ve bu vilâyetlerden müteşekkil olarak bir Trabzon İmparatorluğu kurdu. (1204 -1222) Kastamonu havalisi  de  bir  hayli zaman bu İmparatorluğa tabi bir eyalet olarak kaldı. Ve Oğuz Türklerinin eline geçinceye kadar Komnen ailesi tarafından idare edildi.

DÖNEME AİT BAZI ESERLER

Kastamonu kalesi:

Şehrin tam garp tarafında ve şehri teşkil eden iki  boğazın  tam  birleştiği noktada büyük bir kayalık üzerine inşa edilmiş olan bu kalanin Komnenler tarafından yapılmış olduğu  tahmin  olunmaktadır.  Hatta bugünkü Kastamonu kelimesinin de  buradan  geldiği  söylenmekte  ise  de bu tahminin doğru olmadığı anlaşılmaktadır.

 

Rivayete göre, Komnenler tarafından yapılan bu kaleye, Kastara kelimesi Yunan lisanında kale manasına geldiği  için,  (Komnen Kalesi) yerinde kullanılan Kastra Komnen denilirmiş. Sonra, bu kelime ağızdan ağıza dolaşa dolaşa bugünkü Kastamonu haline girmiş. Kastamonu kelimesinin menşei üzerinde kitabımızın sonlannda esaslı malûmat vere­ ceğimizden burada, bunu münakaşa etmiyecek  ve sadece  böylece bahsedip geçeceğiz.

 

Kalenin üzerinde tarih veya kitabeye benzer bir şeye tesadüf etmek mümkün olmadığından kalenin inşası tarihi  katiyetle  malûm  olmamaktadır. Yazılan ansiklopedik eserlere bakılırsa, burasının Bizansın son devir­ lerinde, Anadolunun Türklcr tarafından işgale maruz kaldığı devirlerde, müdafaa için yapılmış bir yer  olduğu  anlaşılmaktadır.  Mahaza yapılış tarzı,  Bizans  eseri  olduğunu  göstermekte, ve sur ve  burçların  sağlam bir vaziyette oluşu da bunu teyit etmektedir.

 

Kalenin istinat ettiği tepe, büyük ve tabii bir kaya parçasıdır. Şark tarafında oldukça  dik  bir  sathı  maili  vardır. Garp  tarafı  tamamile  sarp ve diktir. Şimal tarafına gelen kısmı, kalın ve sağlam  surlarla  muhattır. Diğer kısımlarda  da  oldukça  mühim  ve  büyük  surlar  vc  burçlar  vardır. İç kapı denilen kısmın burcu çok büyüktür. Üst tarafında bir mikdar

 

düzlük yer vardır. Oranın da etrafı küçük duvarlarla örülmüş ve kapatılmıştır. Kalenin içinde büyük  bir  mahzen  vardır. Burasının  su  veya zahire mahzeni olması çok muhtemeldir. KAYNAKLAR: TALAT MÜMTAZ YAMAN - KASTAMONU TARİHİ - MEHMET BEHÇET - KASTAMONU ESKİ ESERLERİ

Roma-Bizans Dönemi

bottom of page