top of page

II. yüzyılın son yarısındaki devrede Anadolu da daha emin bir hayat, huzur ve sukûn devrinin başlamış olması, fikrî faaliyete ve içtimaî müesseselerin gelişmesine yol açmıştı. Sultan ikinci Kılıç Arslan (1156- 1192) dan itibaren gelen hükümdarlar, vezir ve beyler Anadolu'yu kül tür ve sosyal yönlerinden yükseltmek için biribirleri ile rekabet derecesine faaliyet göstererek, ilim ve ilim adamlarını himaye ile medrese ve kütüphaneler kurarak Anadolu şehirlerini birer kültür ocağı haline getirmiş­lerdir. Böylece Anadolu Selçukluları devrinde başlayan bu fikrî faaliyet, Beylikler devrinde de devam etmişti.

İşte Çoban - oğulları Beyliğinin başkenti olan Selçuklu devri Anadolu'sunun kültür ocaklarından biri haline gelmiş bulunan Kastamonu'da, Hüsameddin Çoban ve Oğullarının ilmî ve edebî faaliyetlere hayranlıkları sayesinde ehemmiyetini devam ettirmek imkanını bulabilmişti. Kastamonu Emiri Hüsameddin Çoban gerekse oğullarının medeni ve ilmî faaliyetlere yakın alakaları memleketlerine gelen değerli şahsiyetlere gösterdikleri hüsnü kabul, Orta Asya, İran ve Irak taraflarından âlim, mütefekkir ve sanatkârların memleketlerine gelmelerine sebep olmuş ve bunlar adlarına sayısız eserler telif etmişlerdir. Bu arada büyük âlim Kütbeddin Şirazi Kastamonu'ya gelerek Hüsameddin Çoban'ın torunu Muzaffereddin Yavlak Arslan adına onun emri ile Ihtiyarat-i Muzafferi adlı heyete dair bir eser yazmıştır.

Yine H. 683/1284-85 M. de Muzaffereddin Yavlak Arslan namına telif edilmiş Fustatu'l-adale fi kavaidi's-saltana adlı bir Farsça eser vardır.  Kâtib Çelebi, Muhammed b. Mahmud el-Hatib adında bir müellifin H. 683/1284-85 M. yılında Aksaray'da "Emir Mes'ud b. Keykavus b. Keykubad" (hiç şüphesiz II. Giyasüd'din Mes'ud) nâmına, "Fustatu'ladale fi kavaidi's-saltana" ünvanını taşıyan farsça bir eser yazdığını, eser'- altı bâbtan ibaret olduğunu bildirmektedir. M. Fuad Köprülü, Paris'te Bibi. Nationale, Suppl. turc 1120'de kayıdlı bir mecmuada (vrk. 1-73) bulunan ve H. 690 da Muzafferu'ddin Mes'ud b. Alp - Yürek'e ithaf edilen Kitâb-ı Tahallus adlı farsça eserin eser hakkında E. Blochet'nin verdiği izahattan faydalanarak Fustatu'l-adale ile büyük bir benzerlik gösterdiğini ileri sürmüş, hatta her ikisininde ayniyeti üzerinde durmuştur.

Nihayet, bahsi geçen mecmuayı tetkik etmek fırsatını bulan O. Turan, Kitâb-ı Tahallus ile mecmuada bunu ta'kib eden siyasetname mahiyetindeki risalenin (vrk. 72a-118a) Fustatu'l-adale fi kavaîdi's-saltana'nın noksan bir nushasını teşkil ettiğini kat'i bir şekilde ortaya koymuş, eserin - Kâ- tib Çelebi'nin bildirdiği vechile- H. 683/1284-85 M. yılında, fakat Muzafferu'ddin Mes'ud (Yavlak Arslan) b. Alp - Yürek adına yazıldığını tespit etmiştir.

Hoylu Hasan b. Abdülmümin de yine Muzaffereddin Yavlak Arslan adına Nüzhetü'l-küttâb adlı inşâ eserini telif etmiştir. Kıymetli eserin bir nushası Fatih Ktp. 5406 numarada kayıtlı dır. (33a) da başlıyan eserin mukaddimesinde müellif eserini Uc diyarının sipehdarı Muzaffereddin Yavlak Arslan bin şehid Hüsameddin Alp Yürek adına yazdığını ve İslâm bayraklarının onun sayesinde yükseldiğini ifade etmektedir. Eser, Yavlak Arslan adına yazılmış bir kaside ile sona ermektedir. Kitabın sonunda bulunan bir kayda göre, eser, H. 684 yılı Muharrem ayı (9.III-7.IV 1285) içinde yazılmış ve istinsahı H. 709 da yapılmıştır.

Aynı müellif Yavlak Arslan'ın oğlu Emir Mahmud adına da Kava'idü'lrisâil adlı küçük nümünelik bir inşâ kitabı yazmıştır. Bir nushası Süleymaniye, Esad Efendi kitapları 3369 numara da kayıtlıdır. Müellif mukaddimesinde, bunu Yavlak Arslan'ın oğlu Emir Mahmud'a ithaf ettiğini söylerken dostlarının kendisine Nüzhetü'l-küttâb adlı eserinden farklı olarak, zamanın kâtipleri için kısa ve kolay anlaşılır bir inşâ kitabı hazırlamasını arzu ettiklerim ve bu eserinde bu sebep ve gaye ile meydana geldiğini ilave eder. Bu eser Muzaffereddin Yavlak Arslan'ın oğlu Mahmud'a ithaf edilmekle beraber, eserin tetkikinden anlaşılacağı üzere, babasının henüz hayatta olduğu ve Emir Mahmud'un şehzade bulunduğu bir zaman da yazılmıştır ki bu, eserin babasının ölüm tarihi olan H.691 den önce telif edildiğini meydana kor.

Hasan b. Abdülmü'min'e ait adı geçen inşâ eserlerinden başka bir üçüncüsüde Rusûm ur-risâil adını taşımaktadır. Üsküdar Nûr - bânû Ktp. lığı 122 numarada kayıtlı olan bu eserin mukaddimesinde müellif daha evvel inşâ'ya dair meydana getirdiği bir mecmuanın çok ağdalı olduğunu, dostlarının yeni başlayanlar için daha kolay anlaşılır bir muhtasarın hazırlanmasını istediklerini ve bu sebeple Rusûm ur-risâil adiyle bu müşe- âtı hazırladığını söyler ki, Kavâ'idü'l-risail'in de aynı gaye ile meydana geldiğini ifade etmişti. Müellif eserinin mukaddimesinde bu eserini kimin adına telif ettiğini söylememişse de, Muzaffereddin Yavlak Arslan veya oğlu Mahmud Bey'e ithaf etmiş olması kuvvetle muhtemeldir. YAŞAR YÜCEL-ÇOBANOĞULLARI MADDESİ

bottom of page